En Taze Makaleler

Dağ 2: İsimsiz Kahramanlar Bordo Bereliler

handan-erdag-81-dag2-filmi

Alper Çağlar’ın yazıp yönettiği ve başrollerini Çağlar Ertuğrul, Ufuk Bayraktar, Murat Serezli ve Ahu Türkpençe’nin üstlendiği Dağ 2 filmi bana göre, herkesin izlemesi gereken Türk sinemasının en başarılı eserlerinden biri. Film gösteriminde konuşma yapan Alper Çağlar “Bu filmle ilgili söylenecek her şey, filmin öyküsünün içinde. Askerliğin doğası, kardeşlik ve bu zor hayatın bedellerini gerçekçi bir şekilde size yansıtmaya çalıştık. Türk Silahlı Kuvvetleri ve tüm fedakar askerlerine, çilekeş ekibime ve destek veren tüm Dağ serisi hayranlarına saygı, sevgi ve teşekkürlerimi sunuyorum” açıklamasını yapmış. İzleyici olarak bizde bu kadar kaliteli senaryo, kurgu ve çekim gerçekleştirdiği ve Türk askerini bu kadar güzel anlattığı için kendisine canı gönülden teşekkür ediyoruz.

dagii_e674

Devam filmi olmakla birlikte izleyicilerine bağımsız bir hikayeyi konu eden Dağ 2’de sınır ötesi gizli operasyonlara gönderilen yedi kişilik bir timin, “Fırtına Getiren”in öyküsü anlatılıyor. Yıllarca anti-militarist yazılar yazan, bazen idealizmi ve inadı yüzünden polemiklere giren zeki, birikimli saha gazetecisi Ceyda Balabanı kurtarmak için yapılan gizli, sınır ötesi operasyon ile film başlıyor. Filmde iki can dost askerin (Oğuz ve Bekir’in) ilk saha görevine gittikleri Irak’ta 7 bordo bereli olarak, ölümle dansını ve meydan okumasını izliyoruz.

dag4

Bu Filmi Neden İzlemelisiniz?

Filmi izlemek için bir çok sebep var. Ancak bana göre en önemlisi bu film Türk Silahlı Kuvvetleri’nin desteğiyle çekilen bir film ve TSK bir filmi destekliyorsa Türk seyircisi olarak bize düşen görev o filmi izlemektir.

Gözünü kırpmadan canını feda eden  isimsiz kahramanlarımız için Türk sineması bu ve bunun benzeri filmler yapmalı; yapmalı ki Türk halkı olarak bizim için yapılan fedakarlıkları filmlerde dahi olsa görüp, bilmeliyiz. Yıllarca Hollywood filmlerinde gösterilen kahraman Amerikan askeri (!) tek başına bir orduyu alt edip her seferinde önce Amerikalıları sonra da dünyayı kurtarırken ve bu birbirinin benzeri uyduruk senaryolar ile algı yönetimi yaparken; biz gerçekten özel olan insanların, zorlu bir eğitim sürecinden geçip, özel eğitimler ile neler yapabildiğini görmeliyiz.

Bu filmi defalarca ama defalarca izlemeliyiz. Çünkü 15 Temmuz 2016 darbesi ile en büyük darbeyi alan Türk Silahlı Kuvvetleri, içinden çıkan bir avuç haine rağmen özünde yer alan, ölüme her gün her an meydan okuyan, bizler gibi klavye başında delikanlılık değil dağ başında delikanlılık yapan gerçek vatansever ve kahramanlarını öğrenmek için izlemeliyiz.

Bu filmi izlemeliyiz. Çünkü ne kadar yetenekli olursa olsun askerinde senin, benim gibi insan olduğunu, robot olmadığını duyguları olduğunu hissetmek için izlemeliyiz. Askerin tek görevinin emir almak olduğunu düşünen, halbuki askerin o emri kendisini düşündüğü için değil emrindeki ya da üstündeki askerlerin güvenliği için o emre itaat ettiğini anlamak için bu filmi izlemeliyiz.

dag3

Film İle İlgili Bilinmesi Gerekenler

Filmde gerçek mekanlar ve gerçek silahlar kullanılmış. “Fırtına Getiren” üyelerinin kullandıkları teçhizatın bir kısmı film için Türkiye’de özel olarak üretilmiş. Timin kullandığı kurşun geçirmez yelekler gerçeğine uygun ebatlarda tasarlanıp ve üretilmiş.

Filmde özellikle final sahnesinde kullanılan tank, gece gündüz süren çalışmalarla 3 ay içinde sıfırdan imal edilmiş.

Çekimler sırasında yaklaşık 7 bin manevra mermisi kullanılırken, çekimlerde kullanılan silah ve mühimmatın tamamına yakını Makine Kimya Endüstrisi Kurumu (MKE) tarafından sağlanmış.

Filmde ayrıca Türk yapımı, gurur kaynağı gerçek BORA 12 keskin nişancı tüfeği ve gerçek bir UTS-15 shot gun da kullanılmış. Bir Sikorksy S70 askeri helikopterin uçurulduğu Dağ 2’de üç T-155 FIRTINA OBÜS’ü kullanıldı ve T-155’lerle manevra atışı gerçekleştirilmiş.

Türk Sinema tarihinde karargâh dışında gerçek taarruz tüfeği kullanılan ilk ve tek filmi DAĞ II. Çekimlere 1 hafta kala bile milli tüfek izinlerinin verilmesi meçhuldu. Yönetmen filmi tehlikeye atma uğruna filmdeki bordo berelilerin tüfeklerinin Amerikan veya Rus malı olmasına hayır dedi.

Filmin  birçok sahnesinde figüran olarak görev alan  komandolardan iki yiğit askerimiz bu film vizyona girmeden görev başında iken şehit oldu.

‘Dağ 2’ filminde öyküsü anlatılan ‘Fırtına Getiren’ timinin askerlerini canlandıran oyuncular, Eğirdir Dağ Komando Okulu’nda çekilen Özel Kuvvetler komando sahneleri için gerçek eğitim parkurlarında 3 ay boyunca kondisyon ve operasyonel teknikler konusunda özel olarak çalışmışlar.

Oyuncular, dünyanın en yüksek eğitim kulelerinden biri olarak bilinen, 76 metrelik Eğirdir Dağ Komando Okulu iniş kulesinden, gerçek bir komando gibi geri iniş gerçekleştirdi ve Atlas Kulelerinden elleri bağlı olarak göle atladı.

Özel Kuvvetler personellerinin sınır ötesi operasyonda taşıdığı yükü, tüm sahnelerde taşıyan oyuncular, ‘Ankara Erler Özel Hava Alayı’ üssünde gerçekleştirilen harekat sahnesi için Özel Kuvvetler tarafından tedarik edilen HALO paraşüt atlayış ekipmanları dahil 22 kilogramlık ekipman ve 15 kilogramlık savaş teçhizatlarını gün boyu üzerinde taşıdı.

Oyuncuların aldıkları tüm bu ağır eğitimin için tek sebebi ise;  “Her daim felsefemiz, oyuncuların ızdırap çekmeleriydi. Bordo Bereli oynamak bile kolay olmamalı.”  filmin sitesinde yer alan  yapımcıların açıklaması.

dag5

Henüz izleyemeyen ve ya merak edenler için Dağ 2 filminin fragmanı

dusmanlarimiz-catlasin

Sevgili Okuyucu, bak bu makalede ilgini çekebilir.

Eyvah, Bilgisayarımda D Diski YOK !

Bundan 3 vakit önce niyet ettim yeni bir bilgisayar almaya. Piyasa araştırması yapıp alacağım bilgisayara …

2 comments

  1. Çok güzel bir yazı olmuş. Eline sağlık…

    • #TSK desteği ile bu kadar güzel bir film çekilirse izleyici olarak bizede bu filmi izlemek ve film ile ilgili yazmak düşer. Zaman ayırıp yazıyı okuduğunuz ve yorum yaptığınız için ben teşekkür ederim 🙂

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Fazla kilolardan mı şikayetçisiniz? O halde neden mide küçültme ameliyatı nı denemiyorsunuz. mide küçültme ameliyatı, zayıflamak isteyenler için kesin bir çözüm sunuyor. Üstelik çok kısa bir süre içersinde hayal ettiğiniz kilolara kavuşabilirsiniz.
Caminin önünde ve iki yanında geniş cami halısı dış avlusu olup bunun çevresi pencereli duvarlarla çevrilidir. Bu avulya 3 ü cephede olmak üzere, 8 kapıdan girilir. Şadırvan avlusu, 26 adet granit mermer ve porfir sütuna oturtulmuş, 30 kubbeyle çevrili geniş alandır. Mermer döşemeli bu geniş sahanın ortasında 6 mermer sütunlu şadırvan, sahanın azametini gösterir. Şadırvanın kemerleri, kabartma olarak Rumi geçmelerle ve köşebentleri, kabartma, lale ve karanfil motifleriyle bezelidir. İç avluya, biri cepheden ikisi yandan olmak üzere herbiri merdivenli 3 kapıdan girilmektedir. Bu kapılarla dış avlunun cümle kapısı, ozamana kadar benzeri görülmemiş bronz kapılardır. Kubbeden aşağı doğru indikçe mekan yayılmaktadır. Bu piramidel yükselme ve yayılma sonucunda göz yanlara ve yukarıya doğru aynı mesafelere ulaşmaktadır. Bu özelliklerden dolayı, mekanın neresinde olursanız olun, bütün mekana hakim görüş sağlarsınız. Kubbe yaklaşık olarak 43 metre yükseklikte ve köşeleri pandantifle doldurulmuş 4 muazzam kemer üzerine oturtulmaktadır. Caminin su basmanı üzerinde olması ve kubbe yüksekliği nedeniyle pencereleri oldukça fazladır. Böylece caminin içini süsleyen binlerce çini ve kalem işleri tatlı ışık altında görülmektedir. Caminin içindeki en önemli unsur, ince işçilikle yontulmuş mermerden yapılma mihraptır. Bitişik duvarları, seramik çinilerle kaplanmıştır fakat çevresindeki çok sayıdaki pencere onu daha az ihtişamlı gösterir. Mihrabın sağında, Caminin en kalabalık halinde dahi olsa, herkesin imamı rahatça duyabileceği şekilde dekore edilmiş mimber bulunur. Caminin içi her katında alçak düzeyde olmak üzere 50 farklı lale deseninden üretilmiş 20binden fazla çini ile döşenmiştir. Alt seviyelerdeki çiniler, geleneksel galerideki çinilerin desenleri çiçekler meyveler ve servilerle gösterişli ve ihtişamlıdır.