Ey Türk Genci Dünya’da ve üç tarafı denizlerle, dört tarafı dahili ve harici hainlerle dolu canım ülkem de görmeden, duymadan, bilmeden üç maymunu oynayarak gününü gün etme. Hergün üç, beş sayfa okuyarak hem kendini hem de etrafını geliştir, geliştir ki aydınlık yarınlar bizim ve ülkemizin olsun 😉
Son dönemde kitap okumayan sadece televizyon da 1001 entrika, savaşta ve aşkta (!) her şey mübahtır zihniyeti yapımlarla yetişen hem yaşıtlarım hem de benden genç arkadaşlarımın genel kültür ve Türkiye’de her Türk vatandaşının bilmesi gereken bazı temel kavramları dahi bilmediğine şahit oldum. Şöyle ki komunisti satanist ile satanisti ateist ile ateisti ise deist ile karıştırabilen bu terimleri ufo görmüş masum Dünya’lı gibi kalan gençlerimiz var. O yüzden bende kendi bilgim dahilin de bu yazıyı yazarak nacizane bilenlere bilmeyenlere ve özellikle de tüm Türk gençlerine bu yazıyı armağan ediyorum. Vatana, millete hayırlı uğurlu olsun 😉
Asgari Ücret: Ücretli çalışanların yaşamlarını insan onuruna yaraşır biçimde sürdürebilmelerini sağlamak için kamu otoritesi tarafından belirlenen ve hukuki düzenlemelerle ülke genelinde yürürlüğe konulan en düşük ücret düzeyidir.
Çalışan: Ücretli, maaşlı, yevmiyeli, kendi hesabına, işveren ya da ücretsiz aile işçisi olarak bir iktisadi faaliyette bulunan veya iş ile ilişkisi devam eden 15 ve daha yukarı yaştaki kişi
Gelir Dağılımı: Bir ülkenin toplam gayri safi yurtiçi hasılasının, o ülkede yaşayan insanlar, sektörler ve bölgeler arasında nasıl dağıldığıdır.
İstihdam Edilebilirlik: Bir insanın mevcut bilgi, yetenek ve tecrübesi ile iş bulabilme ve işgücünde kalabilme kapasitesidir.
İş Gücü: Hâlihazırda istihdam edilen veya iş arayan insanların tamamıdır.
İşsiz: Belirli bir referans dönemi içinde istihdamda olmayan, iş aramak için son 3 ay içinde iş arama kanallarından en az birini kullanmış yani herhangi bir girişimde bulunmuş ve iş bulduğu takdirde 15 gün içinde işbaşı yapabilecek durumda olan yetişkindir.
İşsizlik: Belirli bir mekânda ve belirli bir zaman dilimi içinde, cari ücret haddinde çalışmaya hazır ve istekli olduğu halde iş bulamayan kurumsal olmayan (öğrenciler veya hapishane, kışla, huzurevi vb. kurumlarda ikamet edenler dışında kalan) ve 15 yaş üzerinde kişilerin bulunması durumudur.
Gizli İşsizlik: Herhangi bir işyerinde ya da sektörde bir miktar işgücü üretimden/faaliyetten çekilse dahi toplam çıktıda bir azalma olmaması durumudur. Bu işsizlik türü genellikle organizasyonel yetersizliklerden kaynaklanır.
Mülteci: Ülkesinde dil, din, ırk, etnik köken, siyasal düşünce ya da sosyal konum nedeniyle kendisini tehdit ya da baskı altında hissederek ülkesini terk edip başka bir ülkeye sığınma talebinde bulunan ve bu talebi o ülke tarafından kabul edilen kişidir.
Hükümet: Devletin görevlerini yerine getirmesini sağlayan, başbakan ve bakanlardan oluşan yetkili organ
Siyaset: Devlet işlerini düzenleme ve yürütme sanatıyla ilgili özel görüş veya anlayış
Politika: Devletin etkinliklerini amaç, yöntem ve içerik olarak düzenleme ve gerçekleştirme esaslarının bütünü, siyaset
Tezkere: Bir iş için izin verildiğini bildiren resmî kâğıt
Bürokrasi: Devlet kurumlarında çalışan üst düzey yöneticiler topluluğu
Bürokrat: Devlet kurumlarında çalışan üst düzey yönetici
Darbe: Bir ülkede baskı kurarak, zor kullanarak veya demokratik yollardan yararlanarak hükûmeti istifa ettirme veya rejimi değiştirecek biçimde yönetimi devirme işi
Gensoru: Türkiye Büyük Millet Meclisinde başbakana veya bakanlardan birine, milletvekilleri tarafından açılan ve sonunda soruşturma yapılması istenebilen soru, istizah
İktidar: Devlet yönetimini elinde bulundurma ve devlet gücünü kullanma yetkisi
Muhalefet: Demokraside iktidarın dışında olan parti veya partiler
Kabine: Bakanlar Kurulu, hükûmet
Kamu: Halk hizmeti gören devlet organlarının tümü
Kamuoyu: Bir konuyla ilgili halkın genel düşüncesi, halkoyu, amme efkârı, efkârıumumiye
Referandum: Halk oylaması
Veto: Bir yetkinin, bir yasanın, bir kararın yürürlüğe girmesine karşı çıkma hakkı
Koalisyon hükümeti: Birden çok siyasi parti veya grubun ortaklaşa kurduğu hükûmet ve yönetim biçimi, koalisyon, ortak yönetim
Sıkıyönetim: Olağanüstü zamanlarda ve durumlarda ülkede güvenliğin sağlanması için ordunun yardımıyla gerçekleştirilen yönetim, örfi idare
Rejim: Bir devletin yönetim biçimi
Askeri Rejim : En üst siyasi kararların sadece veya büyük ölçüde silahlı kuvvetler mensupları tarafından alındığı rejimdir.
Apolitik: Siyasi görüş ve olaylardan habersiz veya onlara kayıtsız kalan
Azınlık: Bir ülkede ayrı soydan veya inançtan olan ve sayıca az bulunan topluluk
Aristokrat: Soylu
Aristokrasi: Soylular sınıfı
Monarşi: Siyasi otoritenin genellikle miras yolu ile bir kişinin üzerinde toplandığı devlet düzeni veya rejim
Şovenizm: Kendi ulusunu öne çıkararak değişik ırk ve uluslar arasında düşmanlık yaratmayı amaçlayan ve bu yolda kışkırtmada bulunan aşırı akım (Bir gruba veya bir davaya sorgusuz sualsiz veya akli muhakeme gücü kullanmaksızın tabi olma / kendini adama.)
Şovenist: Aşırı(!) ırkçı, milliyetçilik
Millet: Aynı topraklar üzerinde yaşayan, aynı kökten gelen, ortak tarihleri, kültürleri ve gelenekleri olan çoğu kez aynı dili konuşan insan topluluğu
Milliyetçilik: Ulusal çıkarları, o ulusu oluşturan sınıfların ve grupların ya da diğer ulusların çıkarlarına tercih eden siyasi düşünce.
Milliyetçi: Milliyet ilkesini benimseyen, milliyetsever, ulusçu, ulusalcı
Turancı: Dünyadaki bütün Türklerin tek vatan ve tek bayrak altında birleştirilmesini amaçlayan akım
Liberalizm :Mümkün olduğu kadar geniş bir hürriyet anlayışı üstüne temellendirilen bir siyasi ve İktisadi görüştür.
Komunizm: Bütün malların ortaklaşa kullanıldığı ve özel mülkiyetin olmadığı toplum düzenidir. Böyle bir düzenin kurulmasını amaçlayan siyasi, ekonomik ve toplumsal öğretidir.
Sosyalizm: Bir toplumun tüm ekonomik faaliyetlerinin özel kesimler yerine kamuya ait olmasıdır. Sosyalizm; tüm süreçlerin kanunlara uygun yapılması düşüncesini ortaya koyarken, komünizm; kanunlara aykırı bir şekilde izlenmesi gereken bir devrim düşüncesinden bahseder. Günümüzde sosyalist düzenle yönetilen ülkeler: Küba, Çin, Laos ve Vietnam
Kapitalizm: Üretim araçlarının özel mülkiyete bağlanması ve kar amacı güdülerek işletilmesine dayanan ekonomik sistem ve ideolojinin adıdır.
Faşizm: Bir idare sistemidir. Komünist aleyhtarlığı ve totaliter siyasetiyle tanınmıştır. Faşizm’de devlet daima ön plandadır.
Emperyalizm: Bir devletin sınırlarını genişletmesine, başka ülkeleri gerek siyasi, gerek ekonomik, gerek kültürel kontrolü altına almasına denir.
Anarşist: her koşulda her türlü otoriteyi ret eden siyasi akım.
Enflasyon: Kısaca fiyatların sürekli olarak artmasıdır. Bu artış sürekli bir artıştır. Örneğin domatesin fiyatı sadece yılda bir defa artıyorsa, bu durumda enflasyon da (ekonomide sadece domates olduğunu varsaydığımızda) yılda bir kez artmıştır.
Deflasyon: Enflasyonun tersi bir durumdur. Yani fiyatların düşmesidir. Aslında çok istenen bir durum değildir. Çünkü bu halin devam etmesi ekonomide durgunluğun ortaya çıkmasına neden olur.
TÜİK: Türkiye İstatistik Kurumu
Ekonomik Büyüme: Büyüme, iktisadi faaliyetlerin hacminde bir önceki yıla göre meydana gelen reel artışı ifâde eder ve bu artış % olarak hesaplanır.
Ekonomik Kalkınma: Kalkınma, büyümeyi de içine alan daha geniş bir kavramdır. Kalkınma deyince ekonomide meydan gelen gelişme, yani bilgisayar, hastane, okul, doktor vb. sayısındaki artış kastedilmektedir. Ayrıca bu kavram daha çok az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler için kullanılmaktadır. Çünkü gelişmiş ülkeler kalkınma sorununu çözmüştür.
Dış Borçlanma: Ülke toprakları dışındaki piyasalardan alınan borçlardır.
İç Borçlanma: İç piyasalardan gerçekleştirilen borçlanmadır.
Devalüasyon: Milli paranın değerinin yabancı paralar karşısında düşürülmesi olarak tanımlanabilir.
Revelüasyon: Milli paranın değerinin yabancı paralar karşısında yükseltilmesidir.
Komplo Teorisi: Bir kimse, kuruluş veya ülkeye karşı gizlice, zarar verici tuzak kurulduğu varsayımına dayanan düşüncelerin tümü Komplocu: Komplo teorisi geliştiren kişi İlluminati: Yeni Dünya Düzeni’ni sağlamak amacıyla hareket eden, ancak faaliyeti ve varlığı kanıtlanamamış bir topluluktur. Mason: Üyelerinin birbirlerine yardım ettiği ve birbirleriyle gizli semboller aracılığıyla iletişim kurduğu, kardeşlik esasına dayanan çok büyük ve eski bir tür gizli cemiyet Siyonizm: Hem Kudüs’ü hem de Yahudilerin inanışlarına göre “Vadedilmiş Topraklar”ı sembolize etmektedir. Temel olarak bir Yahudi devleti kurmak amacıyla oluşturulmuş bir inanç durumudur. (Siyonizm = Yahudi Milliyetçiliği) Hegomanya: Bir devletin başka bir devlet üzerindeki siyasal üstünlüğü ve baskısı Feminizm: Toplumda kadının yararlanacağı hakları çoğaltmak ve erkeğinkine eşit kılmak amacını güden düşünce akımıdır. Feminist: Feminizm düşüncesini savunan, destekleyen ve çözümlemeye çalışan kişiler Teizm: Teizm ya da Tanrıcılık bir ya da birden çok tanrının varlığına ve bu tanrının/tanrıların evrenin işleyişine doğrudan müdahalede bulunduğunu savunan düşünce biçimidir. Bu düşünceyi savunan kimselere Teist denir. Yezidi: Kendilerini Allah’a hiçbir aracı olmadan adayan, yani hiçbir peygambere bağlı kalmadan ibadeti kabul eden inanç biçimi Süryani: Samilerin, Arami kolunun doğu bölümünde olan bir Hristiyan topluluğundan olan kimselere süryani denir. Satanizm: Şeytanı kutsal bir varlık olarak yücelten, onun yeryüzünün hakimi olduğuna inanan, ona tapmayı emreden, Yehova ile enerjisel anlamda evrendeki iki büyük enerjiden biri olduğuna inanan, Özel olarak Hıristiyanlığa genel olarak da bütün dinlere karşı alternatif din olarak ortaya çıkmış bir topluluk hareketidir. Dini Kavramlar: Kelime-i Şehadet: “Allah’tan başka ilah olmadığına ve Muhammed’in O’nun kulu ve elçisi olduğuna şahitlik ederim” anlamındaki, “Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhû ve rasûlühü” ifadesidir. Kelime-i Tevhit: Allah’tan başka ilâh yoktur, Muhammed O’nun elçisidir” anlamındaki “Lailâhe illâllah, Muhammedürresûlullah” ifadesidir. Kıble: Müslümanların namaz kılarken yöneldikleri taraf, Kâbe cihetidir. Ümmet: Aralarında din bağıyla birbirine bağlı bulunan topluluk. Ümmetçilik: Din bağını diğer bağlardan üstün tutma. Muhafazakâr: Tutucu Dört Büyük Kitap: Tevrât, Zebûr, İncil ve Kur’an Dört Büyük Melek: Cebrail, Mikail, İsrafil, Azrail Cebrail: Allah’tan vahiy getiren melektir. Mikail: Evrendeki tabiat olayları ve canlıların rızıkları ile görevli melektir. İsrafil: Kıyametin kopması ve insanların kabirlerinden kalkması için “Sûr”a üflemekle görevli melektir. Azrail: Canlıların ruhlarını almakla görevli melektir. Ateist : Tanrıtanımaz Deizm: Tanrı’yı yalnızca ilk sebep olarak kabul eden, evreni bir Tanrı’nın yarattığına inanmakla beraber yaratıcının evrene hiçbir müdahalesi olmadığını ve olmayacağını savunan, vahyi reddeden görüş Deist: Allah’ın varlığına inanan fakat dini red eden peygamber, kitap ahiret melek vs. kavramlarına iman etmeyen Tarikat: Aynı dinin içinde birtakım yorum ve uygulama farklılıklarına dayanan, bazı ilkelerde birbirinden ayrılan Tanrı’ya ulaşma ve onu tanıma yollarından her biri “Mevlevi tarikatı. Bektaşi tarikatı.” Cemaat: Bir dinden veya bir soydan olanların topluluğu Mezhep: Bir dinin görüş, yorum ve anlayış ayrılıkları sebebiyle ortaya çıkan kollarından her biri. Ehl-i Beyt: Hz. Peygamber’in ev halkı veya Ümmü Seleme’nin hadisinde saydığı Peygamber efendimizin abası altına aldığı kimseler. Amel: Yapılan iş, edim, fiil. Bir kimsenin dinin buyruklarını yerine getirmek için yaptıkları. Esma-i Hüsna: Allah’ın 99 ismi Farz: Yapılmasını Allah’ın buyurup gerekli kıldığı şey, kesin hüküm. Emir. Sünnet: Peygamber Efendimiz’in yaptığı ve müslümanlardan da yapılmasını istediği dinî görevler Hafız: Kur’an’ı bütünüyle ezbere bilen kimse İmam: Müslüman din adamı Haham: Yahudi din adamı Peder: Hristiyan din adamı Teokrasi: Siyasi iktidarın, Tanrı’nın temsilcileri olduklarına inanılan din adamlarının elinde bulunduğu toplumsal, siyasi düzen Mekruh: Dinen yapılmaması zannî delille istenen şeydir. Salih Amel: Yapılması Allah ve Peygamberi tarafından istenen, fert ve toplum için faydalı işler ve davranışlardır. Fıkıh: Kişinin amel yönünden faydasına ve zararına olan şeyleri bilmesidir. Fitre: Ramazan Bayramına kavuşan ve dinen zengin sayılan Müslümanların, kendileri ve bakmakla yükümlü oldukları kişiler için fakirlere vermeleri gereken belli miktarda mal ya da paradır. Zekat: Dinen zengin sayılan müslümanların, belirli yerlere sarfedilmek üzere, mallarından vermekle yükümlü oldukları belli bir paydır.
çok güzel ve açıklayıcı bir yazı olmuş teşekkürler