En Taze Makaleler

Alevli Günler Tiyatro Oyunu

Alevli Günler Oyununun Künyesi:
Yazan: Irmak Bahçeci
Yöneten: Yıldıray Şahinler
Dekor – Kostüm: Barış Dinçel
Işık Tasarım – Uygulama: Efe Sümer
Oyuncular: Cem Davran, Erkan Can, Yıldıray Şahinler, Bahtiyar Engin, Selin Yeninci
Yönetmen Yrd.: Özge Çatıkkaş, Tuğçe Kıltaç
Dekor Uygulama: Muhammet Topraktepe, Mustafa Topraktepe
Görsel Tasarı: Emre Erdem

Oyunun Konusu:

Çocukluğundan beri ayrılmamış üç arkadaş, biri mahallenin kasabı, biri muhasebeci, biri de Türk kültürü profesörü olmuş üç kafadar arkadaş. İçlerinden biri lenf kanseri olunca, inançları gereği öldükten sonra yakılmak ister ve farklı olana yaşam hakkı vermeyen düzenle karşı karşıya gelirler. Başvurdukları her yerde başka komediler yaşar, her türden anlaşmazlık ve anlayışsızlıklarla karşılaşırlar. Bize çağdaş bir “Yaşar-yaşamaz” hikayesi sunarlar. 

Kişisel Değerlendirmem:

Oyun süresince şaman inancına sahip olan profesörün, inancı gereği öldükten sonra yakılmak istemesini tek tek diyanete, nüfus müdürlüğüne, avukata, mahkemeye sabırla anlatmasını ve bu traji komik olayın aslında sistemimizde ki eksikleri espri ile anlatmasını soluksuz izledim.

İki perde şeklinde sergilenen oyunda hem oyuncuların üstün performansları hem de fondaki müziklerle sürenin nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz. Oyun hem çok akıcı hem de yerinde ve dozunda, hayatın içinden esprileri ile seyirciyi sonuna kadar zevkle kendini izlettiriyor.

Oyunu çok beğendim ve tüm tiyatro severlerin bu oyunu izlemesini şiddetle tavsiye ederim 🙂

Sevgili Okuyucu, bak bu makalede ilgini çekebilir.

Eyvah, Bilgisayarımda D Diski YOK !

Bundan 3 vakit önce niyet ettim yeni bir bilgisayar almaya. Piyasa araştırması yapıp alacağım bilgisayara …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Fazla kilolardan mı şikayetçisiniz? O halde neden mide küçültme ameliyatı nı denemiyorsunuz. mide küçültme ameliyatı, zayıflamak isteyenler için kesin bir çözüm sunuyor. Üstelik çok kısa bir süre içersinde hayal ettiğiniz kilolara kavuşabilirsiniz.
Caminin önünde ve iki yanında geniş cami halısı dış avlusu olup bunun çevresi pencereli duvarlarla çevrilidir. Bu avulya 3 ü cephede olmak üzere, 8 kapıdan girilir. Şadırvan avlusu, 26 adet granit mermer ve porfir sütuna oturtulmuş, 30 kubbeyle çevrili geniş alandır. Mermer döşemeli bu geniş sahanın ortasında 6 mermer sütunlu şadırvan, sahanın azametini gösterir. Şadırvanın kemerleri, kabartma olarak Rumi geçmelerle ve köşebentleri, kabartma, lale ve karanfil motifleriyle bezelidir. İç avluya, biri cepheden ikisi yandan olmak üzere herbiri merdivenli 3 kapıdan girilmektedir. Bu kapılarla dış avlunun cümle kapısı, ozamana kadar benzeri görülmemiş bronz kapılardır. Kubbeden aşağı doğru indikçe mekan yayılmaktadır. Bu piramidel yükselme ve yayılma sonucunda göz yanlara ve yukarıya doğru aynı mesafelere ulaşmaktadır. Bu özelliklerden dolayı, mekanın neresinde olursanız olun, bütün mekana hakim görüş sağlarsınız. Kubbe yaklaşık olarak 43 metre yükseklikte ve köşeleri pandantifle doldurulmuş 4 muazzam kemer üzerine oturtulmaktadır. Caminin su basmanı üzerinde olması ve kubbe yüksekliği nedeniyle pencereleri oldukça fazladır. Böylece caminin içini süsleyen binlerce çini ve kalem işleri tatlı ışık altında görülmektedir. Caminin içindeki en önemli unsur, ince işçilikle yontulmuş mermerden yapılma mihraptır. Bitişik duvarları, seramik çinilerle kaplanmıştır fakat çevresindeki çok sayıdaki pencere onu daha az ihtişamlı gösterir. Mihrabın sağında, Caminin en kalabalık halinde dahi olsa, herkesin imamı rahatça duyabileceği şekilde dekore edilmiş mimber bulunur. Caminin içi her katında alçak düzeyde olmak üzere 50 farklı lale deseninden üretilmiş 20binden fazla çini ile döşenmiştir. Alt seviyelerdeki çiniler, geleneksel galerideki çinilerin desenleri çiçekler meyveler ve servilerle gösterişli ve ihtişamlıdır.